15 Mayıs 2011 Pazar




Uzun yıllar takımın başında kalmanı bırak uzun yıllar bu takımın kaptanlığını yaptın. Ben göremedim senin kaptanlığını, babam gördü ama o Ali Sami Yen'de senin pazubandını taşıdığın takımı değil siyah beyaz takımı destekliyordu. Yıllar boyunca şampiyon olamadık, olmadı olmadı olmadı. Şimdi çıkıp "Biz 14 sene bekledik" diyenler var ya, onların da aslında haberi yok bu çileden. Siz çektiniz bu çileleri, babalarımız çekti, amcalarımız, dedelerimiz.


Sanki o kupasız yılları öylesine içine attın ki öcünü tüm takımlardan çıkardın. Ne Real Madrid'i kaldı ne Milan'ı ne de Türk futbol takımları. En güzel halini gösterdin bize, yıllar önce büyüklerimize gösterdiğin gibi. Şimdi çıkıp gelsen otursan o kulübeye her şey değişecek gibi.

Yıpratıyorlar bizi hoca! Bayağı yıpratıyorlar. Gerek suyun öteki tarafı gerek onun yandaş medyası. E başımızda da başı dik biri olmayınca yediriyorlar bizi kurda kuşa. Ne istikrar var başımızda ne sabır ne saygı.

Bülent Korkmaz, Okan Buruk, Arif Erdem, Suat Kaya, Hakan Şükür, Ergün Penbe, Hakan Ünsal, Hagi, Filipescu, Ümit Davala, Emre Belözoğlu, Kerem İnan, Popescu, Fatih Akyel, Taffarel, Hasan Şaş, Mehmet Bölükbaşı, Capone. Evet bu isimler bizi; Galatasaray Futbol Takımını tüm dünyaya duyuran isimler. Ve bu isimlerin en parlak yıllarında başlarında olan hoca sen!

Şimdilerde bu oyuncuların nasıl geldiğini, nerelerden geldiğini unutmuş gibiyiz. Neler çektiğini, nasıl yetiştiklerini. 1990 yılından 2000 yılına gelene kadar neler yaşandı bu takımda en zor ve en güzel zamanlarını sen biliyorsun.

Yine yapacağına inanıyorum. 2. dönem falan hiç umrumda değil. Bir taraftar olarak senin ağırlığın senin verdiğin güvene her zaman ihtiyacım var. Umarım dönersin imparator. Umarım...

rabbit - Galatasaray Sözlük

Fatih Terim Göreve !




1-A Milli Takımın başındayken Euro 2008 grup elemelerinde Malta karşısında alınan beraberlikten sonra Altan Tanrıkulu, Gürcan Bilgiç, Mehmet Demirkol gibi Fenerbahçe tandanslı yazarlar Aziz Yıldırım'ın arasının hiç iyi olmadığı Terim'e vurarak büyük ihtimalle geçmişten kalan hesapların acısını çıkarmak istiyorlardı.(papermoon'da aziz yıldırım'la yaşanan gerginlik,terim'in 2000 nisan'ın da fenerbahçenin 10 milyon dolarlık teklifini reddetmesi gibi) İmparator'un bunlara cevabı ise; "Malta beraberliği yüzünden öç alır gibi eleştirilerin hedefi olduk. Bir söz vardır; intikam almak isteyen 2 mezar yaptırmalı. Bazıları bunu iyi bilmeli.."

2-Gheorghe Hagi'nin, 2001 yılı şubat ayında Cnn Türk'te o zaman Fiorentina'nın başında olan Fatih Terim'in de konuk olduğu bir spor programında kendi ağzından; "Hocamız oyun planlarını benim üzerime kuruyordu. Barcelona'da Cruyff ile anlaşamadığımız nokta buydu buraya gelmeden önce. Ben onun sistemine giremiyordum ne yaparsam yapayım. Terim sahaya bakış açısıyla dünyanın sayılı hocalarından biridir "

3-Ünal Aysal'ın hazırlatmış olduğu 100 Yıllık Sevda belgeselinden..
İmparator demiştir ki o sevinçten havalara uçtuğun Arsenal maçı için; Arsenal maçı bitti.Maç sonu basın toplantısındayız dediler ki önce siz.. "First of winner. Yani ilk kazanan konuşacak. Önce ben.. Ben bügüne kadar Milli Takım'da kaptanlık yaptım, şerefli mağlubiyetlerde teselli bulduk. O gün dedim ki kendi kendime nerelerden nerelere... Önce ben konuşacağım yani kazanan! O gün anladım 1.ile 2. arasındaki o büyük farkı..

jose - Galatasaray Sözlük



Seveni, sevmeyeniyle farklı bir adam Fatih Terim. Türkiye'nin sahip olduğu, Avrupa'ya açtığımız tüm kapıların en büyük emekçisi. Zamanında nasıl dayandıysak Viyana'nın kapılarına, yine dayanmıştık 20 küsür yürekli adamın gücünde, önlerinde bir imparator, milyonlarca yüreğin sarı ve kırmızıya boyanmış destanıyla... Demişti ki aslanlarına "Siz benim gönlümün şampiyonusunuz" evet onlar gönüllerin şampiyonuydu Fatih hocanın gözünde, ancak O da çok iyi biliyordu ki yetmeyecekti bu gönül şampiyonluğu. Bu kupayı kaldıracak güçleri damarlarındaki asil kanda, göğüslerindeki iman dolu güçlerinde vardı. Hiç kimse bizim kadar istememişti. Gönül isterdi ki Galatasaray hep o Galatasaray olsun. Çok güç yitirdi, gücünden çok güç kaybetti ama Aslan bu, Aslan Aslandır. Ne kadar kaybedebilir? Şimdi tam zamanı işte. Dizleri titretmenin, bizleri sevince boğmanın, hıçkıra hıçkıra ağlamanın... Allah'ın adaletine, inancın, çalışmanın zaferin anahtarı olduğuna inanmaktır başarılı olmak. Ünal başkan da şifreyi verdi... Başarı, Başarı, Başarı = Grande Fatih Terim !


uajovovich - Galatasaray Sözlük

Fatih Terim Göreve !

Büyük hoca'yı beklerken,

Büyük hoca, büyük takımın hocasıdır. Büyük hocanın kadrosunda, büyük futbolcular vardır. Büyük hoca büyük takım kurabilendir.Büyük takımı maça hazırlayabilen, maçı okuyan, maçı yazandır. Hızırdan umut kesilir büyük hocadan kesilmez. En umutsuz maçlara çıkarken bile bir şeyler yapma ihtimali olandır, büyük hoca.


Büyük hocanın kaprisi, egosu olmaz. Büyük hoca büyük futbolcularla dalaşmaz. Büyük hoca, büyük futbolcu çıkaran hocadır.

Büyük hoca, oynadığı takımın başına geçebilendir. Büyük hoca, büyük düşünebilen, büyük konuşabilen, söylediği bir cümle ileride büyük hoca olacakların yolunu aydınlatabilendir.


Büyük hocanın takımı her maçta topla daha fazla oynayacaktır. Daha fazla gol pozisyonuna girecek, daha az pozisyon verecektir. Büyük hoca asla gole yatmayan, büyük hoca gerekirse hezimet yeme pahasına, kendinden daha büyük takımlarla boğuşma riskini alandır.


Büyük hoca, gerektiği zaman sessizce çekip gitmesini bilecektir. Büyük hocaya görev verilmez, büyük hoca kendi geçer göreve.


Maçın kötü gittiği zamanlarda, futbolcuların kulubeye güvenle bakmasını sağlayandır. O anlarda taraftarın aklına gelendir, medet beklenendir. Büyük hoca oyuncu değiştirdiği zaman takımın gücünü artırmalıdır. Giren oyuncu, çıkan oyuncudan mutlak daha iyi performans göstermelidir.


Büyük hocanın geleceği, geçmişinden mutlaka daha büyük olmalıdır. Taraftarın tamamının güven, minnet, onur duyacağı bir büyük insan olmalıdır. Büyük hoca yenilgiye bahane aramaz, kılıf bulmaz, hedef şaşırtmaz. büyük takımı yenen hoca, çok büyük bir iş başarmanın gururuyla ayrılır sahadan.

Büyük hoca karizmadır, sokakta görüldüğü zaman etrafı çevrilendir, büyük hoca dünyanın her tarafında tanınandır. Büyük hoca önlem alınandır, rakibi ürkütendir.


Büyük futbolcuları olan, büyük takımın başına yakışır büyük hoca. Ve ne yazık ki yıllardır büyük hoca bekliyoruz.


2000 yılındaki büyük takımın, büyük futbolcuları, ve büyük hocasıydı aradığımız, yolunu beklediğimiz.

Tarihi yeniden yazmak için, senin yolunu bekliyoruz büyük hoca, GRANDE TERİM !

İmparatore, bir günde kral olmadık, bin yılda tahttan inmeyiz, ölene kadar seninleyiz.

Buyur sahne senin...

mahalle takimi - Galatasaray Sözlük
Terim… Terim Galatasaraylılar için gerçekten bir futbol terimi durumunda. Bu terimin anlamı umut, başarı… Galatasaray yeni bir yol ayrımında. Yeni başkan yeni hedefler… Daha gerçekçi hedefler peşinde bir Galatasaray var artık. Gelecek sezonda mücadele edilecek iki alan var: lig ve türkiye kupası… Bu ikisinde de sonuca ulaşmak şart. 2005 yılından beri türkiye kupasına hasretiz. Bu hasretleri dindirebilecek, özlediğimiz şampiyonluklara ulaştırabilecek tek isim Terim… Çünkü bizi iyi tanıyor, biz onu iyi tanıyoruz, çünkü biz oyuz, biz neysek o da o…


İki taraflı düşünmek gerekiyor. Fatih Hoca’nın yeni bir çıkışa geçmesi, yeni bir heyecan fırtınası içerisinde bulunması gerekiyor. Böyle yarışmalardan uzak kalması can acıtıcı. Bu ismin Galatasaraylı olması bir başka gurur vesilesi. Türk futbol tarihinin en başarılı teknik adamının Galatasaraylı olması, adının her daim Galatasaray ile anılması anlatılabilecek his değil. Bunu bilemiyorum başka takımı destekleyenler nasıl karşılıyor ama bizim farkına varmamız ve bunun gereğini yapmamız gerekiyor. İşte bu yazı bunun için yazıldı.

HAYDİ TERİM, GÖREVE !


idrisk- Galatasaray Sözlük

Modern zamanlarda Türk Futboluna damgasını en güçlü vuran adam. Damga bile değil, adını kazıdı Fatih Kaptan.
Hem futbolculuğunda hem hocalığında zamanının en iyisi olmayı sürdürdü.
Yıllarca yıldız futbolcu çıkmayan Türk Futbolunun tek yıldızıydı o. Hem de libero oynayarak. Dünyada hele ki Türkiye’de defans oyuncusu olup yıldız olmak çok önemli meziyetler gerektirir.
Örneklersek, Maradona, Pele, Cruyff, Zidane, Rummenigge, Romario, Baggio, Ronaldolar, Messi hep hücuma dönük orta saha veya golcülerdir. Dünya futbolunda bunların tek istinası Beckenbauer’dir.
Takım sıkıştığında santrafora giderdi.
Bir Sakaryaspor maçını hatırlıyorum mesela. 0-1 olunca gidip 1-1 , 1-2 olunca gidip 2-2 yapmıştı attığı 2 golle. Yağmurlu bir İnönü Stadı gününde.
Futbolu bıraktığı sezon kupayı Trabzonspor maçlarıyla aldığımızda, deplasmandaki ilk maçta da golü vardı.
Fatih Terim’i izlememiş olanlar örneklere göre bir değerlendirme yapabilirler sanırım.
Her zaman en fazla kazanan Türk futbolcu olmuştur. Reklamlarda da oynamıştır futbolculuğunda. Permatik reklamı için sakal bıraktığını hatırlıyorum mesela.
Bunların yanında futbolculuğunda büyük skandallar da yaşamıştır. Hakemlerle arası pek iyi değildi. En büyük olayı ise Erdal Keser’i oyundan atan Hamza Alan’ın suratına tükürmesidir. O tükürüğü, İnönü Stadında yeni açıkın en üst basamağından gördüm. Olay kapalının önünde gerçekleşmişti. Federasyon Başkanı, Kaptanla hakemi, basın (o zamanlar medya yoktu) önünde barıştırmıştı. Bu kadar güçlüydü futbolculuğunda. Şimdilerde başkanların bile ulaşamadığı bir gücü vardı.
Fenerbahçeli, Beşiktaşlı arkadaşlar isyan ederlerdi Kaptan’a. Hakemler Fatih ne isterse ona göre karar veriyorlar , Fatih’ten korkuyorlar derlerdi.
İtiraz için hakemin yanına gidip ellerini arkada bağladığında bilirdi herkes neler söylediğini.
Ama Fenerli ve BJKlilerin isyanları boşunaydı elbette. Dedikleri gibi olsa Galatasaray 14 sene beklemezdi şampiyon olmayı. Fatih güçlüydü ama iş kulüp düzeyine gelince olmuyordu işte.
Aksine federasyonlar genellikle Fenerbahçe’nin ellerindeydi. Basın şimdikinden beterdi.
Evet, Fatih Kaptan agresifti. Mizacı öyle elbette ama sadece mizaca bağlamamak lazım.
Futbolculuk hayatı Fenerbahçeli federasyon ve basınla uğraşmakla geçti.
Yukarıda bahsettiğim Hamza Alan olayında kesinlikle haklıydı. Hazma Alan saçma sapan bir sebeple Erdal’ı oyundan atmıştı. O sezon takım şahane gidiyordu. Engel olmak için ellerinden geleni yapıyorlardı.
Tüm bunların birikimi patlatmıştı Fatih’i.
Galatasaray’da oyuncuların seçiminden hoca seçimine kadar etkili olmuştur.
Rivayete göre, İviç, Fatih’i satın seneye sözleşmeyi uzatalım demişti. İstanbul’a geldiğinde havaalanında Fatih karşılamıştı hocayı. İviç Yugoslavya’ya dönmek zorunda kalmıştı.
Ama Galatasaraylıların büyük çoğunluğu sevdi Fatih’i. Ne olursa olsun takım için, forma için yapıyordu , biliyorduk.
Şampiyonluğu kaçırdığımız Adana Demir Spor maçında eski Fenerbahçeli Erol’a (Togay) boşuna kafa atmadı Fatih.
Fenerbahçe’den gelen teknik direktörlük teklifini “ o kadar da profesyonel değiliz” diyerek reddetmiş adamdır Fatih Terim. Futbolcuyken de defalarca teklif aldığı biliniyor Fenerbahçe’den, ama hep reddetti elbette.
Kendi yönettiği Milli Takımlarda kırdılar onun rekorlarını. En çok Mili olan futbolcu, en çok kaptan çıkan futbolcu rekorlarını kendi futbolcuları kırması için uğraştı, bazen zorlayarak bile olsa.
Örneğin Oğuz Çetin için.
Futbolu bırakana kadar şampiyonluk hariç her kupayı kazandı hem de defalarca.
Hoca olduktan sonra da Türkiye’nin o güne kadar göremediği başarılar kazandı.
Buraya yazmaya gerek olmayan, Türkiye’deki tüm futbolseverlerin bildiği başarılar. Sadece 1989’da yarı finale çıkan Galatasaray’a katkısı olmadı Fatih hocanın, diğerlerinin hepsinde imzası var.
Ama sert adamdır Fatih Terim. Fiorentina’dan, agresifliği yüzünden kovuldu. Hele Milan’dan İtalya Başbakanı, kulübün sahibi Berlusconi’ye ayar verdiği için kovuldu.
Fatih Terim bir futbol ekolü oluşturmuş hocadır. Bu yüzden onun futbol kariyerini, futbol bilgisini ölçecek bir cihaz yok.
Artık, Fatih Terim’in şapkayı önüne alıp düşünmesi gerek, nerede yanlış yaptığını.
Belirtmek de yarar var ki; hocayı egosu çok büyük , basınla da herkesle de kavga ediyor diyenler, onu yeni tanımaya başladılar sanırım. Bu kadar iş, bu kadar güç elde etmek için egonun güçlü olması gerekir sanırım. Bu hırs ve agresif tavır olmasa devrimci nasıl olunur ki?
Benim bazı önerilerim var hocaya naçizane. Artık başarı peşinde koşmayı bırakmalı. Her şeyi yaptı zaten. Bir kupaya daha götürse Milli Takımı, kendi kariyerinde ne değişecek, hiçbir şey.
Artık Türk Futbol Ekolü’nü oluşturmak için çalışmalı. Daha önce başardı bunu çünkü. Önce Ümit Milli, sonra A Milli sonra da Galatasaray ile aynı futbolu oynattı takımlarına. Devamında Fiorentina’da aynı futbolu oynadı.
Türkiye’nin gruplardan çıkar mıyım endişesi taşımadan oynaması gerek. Finallerde ne yaparız diye düşünmeye başlaması gerek.
Yarışmak istiyor, seviyor ama biraz daha temel konularla ilgilenmeli. Kendisini destekleyen önemli bir güç var arkasında. Hem bu ülkenin önemli bir çoğunluğu, hem devlet adamları, hem büyük Galatasaray camiası.
Mutlaka kendi yerini alabilecek birilerini yetiştirmeli.
Geçenlerde Rıdvan Dilmen anlattı, Rıdvan sakatlıktan yeni çıkıp, ligde sadece 45 dakika oynadığında Milli Takıma çağırılmış.
Piontek maçtan önceki gece toplantıda Rıdvan seni bana çok anlattılar ama yarın oynamayacaksın demiş . Gece Fatih Hoca Rıdvan’ı çağırıp ilk 11’de başlayacağını söylemiş. Maça onbirde başlamış Rıdvan. Devre arasında Rıdvan çok yorulduğu için çıkmak istemiş, Fatih Hoca izin vermemiş teknik direktör Piontek olduğu halde.
Fatih Hocanın kendisi gibi devreye girecek yardımcılara ihtiyacı var, kendisine itiraz edebilecek, farklı düşünebilen. Sonra da gönül rahatlığıyla yerini bırakabileceği. Dalkavuklarla bu iş yürümez.

captano - Galatasaray Sözlük -http://captano.wordpress.com